“İnsan, iştebizim en çok önem verdiğimiz öğe...” Bu cümle herhangi bir ülkedeki herhangi bir sektörde faaliyet gösteren herhangi bir firmadaki CEO’dan alınmış olabilir. Artık günümüzde şirketler kendilerini “insan odaklı” “insana yönelik”ya da “insan merkezli” olarak ifade ediyorlar. Bu olgu giderek şirketlerin en önemli stratejik odaklarından biri haline geldi. Bu ifadelerin söz olmaktan çıkıp gerektirdiği gibi hayata geçirilmesi için şirketlerin stratejilerini organizasyonlarını ve teknolojilerini hep insan açısından düşünerek oluşturmaya başladılar.
ŞİRKETLERE REHBER;
Türkiye’de son birkaç yıldır danışmanlık şirketi sayısında gözle görülür bir artış var. Türk şirketlerinin danışmanlık kurumuna bakış açısında her geçen gün daha olumlu hale geliyor. Elbette ki danışmanlık firmaları da bu bakış açısının farkında. Türkiye’deki danışmanlık şirketleri ve danışmanlar da bir profesyonellik sürecinden geçiyor. Ve bu bakışın sektörü daha da genişleteceği kaçınılmaz. Özellikle firmaların kendi bünyelerindeki yapısal sorunlardan dolayı barındırdıkları bazı işleri dışa vermelerinin artacağı bir döneme doğru gidiliyor. Bunun için de danışmanlık şirketleri daha da karmaşık bir yapıya kavuşan firmalar için hayli çekici bir hal alıyor. Danışmanlık sektörünün gelişimini inceleyecek olursak, sektör kendi alanlarında uzman bir çok eğitimcinin konferanslar düzenlemesiyle doğru. Bu durum 1980’li yılların başlarına kadar devam etti. Daha sonra ise eğitim ve eleman temini olmak üzere bir formalizasyon süreci yaşayarak yine akademik dünyadan bazı kişilerce kuramsallaştırıldı. 1990’lı yılların başından itibaren yerli ve yabancı yönetim danışmanlığı firmaları sektörde giderek çoğalmaya başladı.
Son yıllarda Türkiye’de doğrudan veya dolaylı olarak yatırımlarını artıran çokuluslu şirketler de beraberlerinde global danışmanlık firmalarını getirdi. Ancak rakamsal olarak yaşanan bu artış, danışmanlık işlemlerinin arttığı anlamına gelmiyor. Çünkü danışmanlık sektörünün en önemli özelliği yoğun bilgi ve ve metodik bir çalışma gerektirmesi. Şirketler kuruluş aşamasından itibaren bir vizyona ve misyona sahip oluyor. Farklı yaklaşım ve ürünü olan firmaların başarılı olma potansiyeli de artıyor. Ancak Tükriye’de henüz tüm danışmanlık firmalarına yetecek kadar büyük bir iş potansiyeli yok. Sektörün yaşadığı en büyük sıkıntılardan biri , olgunlaşma ve danışmanlık sektöründe çalışmak isteyen kişilerin yetersizliği. Diğeri ise çalışmalara başlamanın çok uzun bir zaman dilimini kapsaması. İlk tanışmadan işe başlama sürecine kadar geçen süreç bazen 9 ayı bile bulabiliyor. Bu sürenin kısalması ise firmaların danışmanlık firmalarına bakış açısına bağlı. Her şeyden önce firmaların danışmanlık konularında bilgi sahibi olması , ne istediğini bilmesi ve gerçekten hizmet alacağına olan güveninin gelmesi gerekiyor.
HER DÖNEMDE GÜÇLÜKLER;
Danışmanlık, yapısı itibariyle diğer sektörlerden farklılıklar gösteriyor. Örneğin, hemen hemen bütün sektörleri olumsuz yönde etkileyen ulusal ya da global krizler danışmanlık sektörüne katkıda bulunuyor. Çünkü şirketlerin kriz dönemlerinden sonra danışmanlık alma eğilimleri artıyor. Bu durum şekil itibariyle garip gözükse de şirketler krizin yansımalarından gelecekte daha az etkilenmek için danışmanlık firmalarına başvuruyorlar. Ancak genel ekonomik krizin olduğu yıllarda, sadece büyük firmalar danışmanlık hizmeti almaya devam ediyorlar.
YENİ EKONOMİDEİNSAN KAYNAKLARI;
Yeni ekonomi ve özellikle internet öylesine yaygınlaştı ki, klasik ekonominin temel taşları olan birçok kavram yerini farklı kavramlara bıraktı. İnternet, kavramı sınırsız bir bilgi kaynağı olarak karşımıza çıkıyor. Bu değişimle özellikle yer ve zaman kavramları temelden değiştiriliyor. İnternetin getirdiği en önemli yenilik bir çok konuda başvurulan ilk kaynak olması. Klasik ekonomi de insan kaynakları ihtiyaçları bilinen klasik yöntemlerle yapılıyor. Tüm bu işlemler şirketlerde zahmetli ve uzun süreler alıyor. Bu noktada internetin kullanımının beklenenden daha çabuk olması bekleniyor. Danışmanlık şirketleri bu alanda yatırımlarını sürdürüyor. Artık, şirketler interneti en etkin araç olarak görmeye başladılar. (PARA)